
Şema Kavramı
Şema kavramını duymuş olabilirsiniz çünkü birçok farklı alanda kullanıldığını biliyoruz. Psikolojide şema kavramı, bilgiyi yorumlama ve olayları anlamlandırmada görev alan bilişsel bir sistem olarak tanımlanabilir. Erken dönem çocukluktan itibaren gelişen, ileriki yaşlarda da şekillenmeye devam eden bir yapılanmadır.
Erken dönem uyum bozucu şemalar olarak adlandırılan şemalar ise, isminden de anlaşılacağı gibi erken dönem çocukluktan itibaren karşımıza çıkan ve uyumsuz düşünce, duygu ve davranışlara neden olan yapılanmaları tanımlamaktadır. Bu yazıda şema kavramı olarak buna odaklanmaktayım.
Şemaların gelişiminde en temel etkenlerin hem genetik hem de çevresel (yaşantısal) faktörlerin olduğu düşünülmektedir. Özellikle erken dönem çocuklukta yaşanılan travmatik ve zorlayıcı yaşam olaylarının etkisi ile belirli bir inanç sistemi geliştirmekte, buna göre düşünce, duygu ve davranışlar şekillenmektedir. Travmatik ve zorlayıcı yaşam olaylarının yaralayıcı etkisi, temel duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarımızın karşılanmamasından kaynaklanır.
Her insanın duygusal ve psikolojik ihtiyaçları vardır. Bizler çoğunlukla yeni doğan bir insanın bile en çok fizyolojik ihtiyaçlara odaklanırız. Bilimsel çalışmalara göre, duygusal ve psikolojik ihtiyaçlar insan gelişiminde kritik rol oynamaktadır. Yoksunluğunda çeşitli patolojiler ortaya çıkabilmektedir.
Temel duygusal ve psikolojik ihtiyaçlardan bazıları; güvenli bağlanma, sevgi, ilgi, şefkat, özerklik, olumlu kendilik algısı, ifade özgürlüğü, oyun, spontanlık, sağlıklı sınırlar…
18 şema alanı olarak tanımlanan şemaların hepsi, karşılanmamış duygusal ihtiyaçların sonucunda oluşmuştur ve bu şemaların gruplanması, duygusal ihtiyaçların her birinin eksikliğine göre farklı farklı yapılmıştır. Örneğin, güvenli bağlanma ihtiyacı karşılanamamış bir bireyin; terk edilme, güvensizlik, kusurluluk, sosyal izolasyon gibi şemaları geliştirme ihtimali yüksektir. Diğer bir ifadeyle bu örnekteki şemalar, karşılanmamış bir güvenli, sağlıklı bağlanma ihtiyacından gelişmiştir.
Şemalar önemli yaşam olayları ile şekillenmeye ve büyümeye devam edebilirler. Her bireyin şemaları ve modları vardır. Sadece bu yanların dozajları her birimizde farklıdır. Şemalar taktığımız bir gözlüğe benzetilebilir. Hangi gözlüğü taktıysak yaşadığımız olayları bu gözlüğe göre anlamlandırırız. Karamsarlık şeması (gözlüğü) ile bakıyorsak, “böyle şeyler hep benim başıma gelir, kesin kötü sonuçlanacak” gibi bir yorum yapabiliriz. Dayanıksızlık şemasına (gözlüğüne) sahipseniz, hastalandığınızda “buna dayanamam, baş edemem” gibi bir bakış açınız olabilir.
Şemanızı fark etmek, anlamak kendinizi tanımak ve geliştirmek anlamına gelir. Bu nedenle psikoterapi sürecinde şema ekolüyle çalışan terapistiniz bu kavramları size psikoeğitim ile aktaracaktır. Size uygun olan psikometrik araçlar ile şema ve modlarınız değerlendirilir.
Hangi şemalar vardır?
- Duygusal yoksunluk
- Terk edilme
- Kusurluluk
- Kuşkuculuk
- Sosyal izolasyon
- Bağımlılık
- Dayanıksızlık
- Karamsarlık
- İç içelik
- Başarısızlık
- Boyun eğicilik
- Kendini feda
- Haklılık
- Yetersiz özdenetim
- Onay arayıcılık
- Yüksek standartlar
- Duyguları bastırma
- Cezalandırıcılık
İleri okumalar yapmak için kitap önerileri:
Şema terapi / psikonet yayınları
Mod terapisi/ psikonet yayınları
——————————————————————————————–
Uzman Psikolog Aylin Cengiz Akpınarlı
Leave a reply